TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI

TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI

MİRAS BIRAKAN ( MURIS )' IN DANIŞIKLI ( KÖTÜ NİYETLİ ) GAYRİMENKUL DEVRİ NEDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI

Muvazaa, yani danışıklı işlem, tarafların isteyerek ve bilerek iradeleri ile beyanları arasında meydana getirdikleri uygunsuzluktur. Daha açık şekilde anlatmak ve örneklendirmek gerekirse, mal kaçırmak amacıyla tapuda bir gayrimenkul, mal sahibi tarafından 3. Bir kişiye gerçekte bağışlanmasına rağmen, işlem satış yapılmış gibi gösteriliyor ve bu suretle bir danışıklı işlem yaratarak 3. Kişiler yanıltılıyorsa ortada bir danışıklı yani muvazaalı tapu devri var demektir. Buradaki amaç 3. Kişileri yanıltmaktır.

Muris ise kelime anlamıyla miras bırakan kişi anlamına gelmektedir. Muris muvazaası da miras bırakanın danışıklı işlemi olarak tanımlanabilmektedir. Bu tanım ışığında, miras bırakan tarafından ölümünden önce görünüşte yasal olan, ancak gerçekte mirasçılarını mirasından mahrum etmek amacıyla gizli bir anlaşmaya dayanarak yapmış olduğu işlemlere muris muvazaası ya da miras bırakanın danışıklı işlemi diyebiliriz.

Muris muvazaası davasının esasını oluşturan çok sayıda olay bulunmaktadır. Bunların başında;

a.Kız çocuklarından mal kaçırılmak istenmesi,
b.Birden çok evlilik yapanların ikinci eşin çocuklarını kayırması,
c.Yaşlı ya da ölümcül hastalığa yakalanmış olanların yakınlarındaki mirasçılarını uzaktaki mirasçılarına tercih etmeleri,
d.Miras bırakanın kırgınlık duyduğu mirasçısına karşı daha çok sevdiği mirasçısını kayırması durumları gelmektedir.

Muris muvazaası davalarının esasını yukarıda belirttiğimiz durumlar ve benzeri hallerde yapılan danışıklı işlemler oluşturmaktadır. Bu danışıklı işlemler satış, bağış ya da ömür boyu bakma sözleşmesi karşılığında bir malın devri olabilmektedir.

DAVA AÇMA HAKKI OLANLAR:

Yukarıda örnek olarak saydığımız durumlardaki bütün mirasçılar muris muvazaası davası açma hakkına sahiptirler. Mirasçı olması koşuluyla muvazaalı işlemin yapıldığı tarihte miras bırakanın henüz ana rahmine düşmemiş olan çocuğu, daha sonradan evlendiği eşi ya da sonradan evlat edindiği kişinin de muvazaalı işlemin iptali için dava açabileceği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 01.03.2000 tarihli ve 2000/1-126 Esas; 2000/143 Karar sayılı kararında açıklanmaktadır.

İlgili kararda özetle "Miras bırakanın muvazaalı temlikinden sonra evlat edindiği veya evlendiği kişinin yahut ana rahmine düşen çocuğunun, muris muvazaasına dayanarak tapulu taşınmazlar hakkında açtığı iptal ve tescil davalarında 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı YİBK.nın uygulama yeri bulacağı, buna bağlı olarak somut olayda da davacının dava açabileceği kabul edilmeli, işin esası araştırılarak sonucu doğrultusunda bir hüküm kurulmalıdır." şeklinde karar vermiştir.

DAVA AÇMA ZAMANI, ZAMANAŞIMI VE HAK DüŞüRüCü SüRELER:

Muris muvazaası davası, miras bırakanın ölümünden sonra açılabilir. Miras bırakan ölmeden önce hem muris muvazaası davası, hem de taraf muvazaası davası açılamaz. Muris muvazaası davasında zamanaşımı ve hak düşürücü süre yoktur. Muvazaayı öğrenen taraf hiçbir süre ile kısıtlı olmaksızın dava açabilir.

Miras bırakan ölmeden önce dava açılmış ve daha sonra miras bırakan ölmüşse yine de davaya devam edilemez. çünkü davacının, dava açmaktaki hukuki yararı davanın açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirilir. Bu durumda dava reddedilecektir. Ancak miras bırakanın ölümünden sonra tekrar dava açılabilir.

DAVALILAR:

Muris muvazaası davasının davalısı, miras bırakanın muvazaalı işlemle taşınmazını devrettiği kişidir. Bu kişi ölmüşse onun mirasçısı davalı olarak gösterilir. Eğer taşınmazı muvazaalı veya kötü niyetli olarak devralan ikinci ve sonraki el durumunda bulunan kişiler varsa onlar da davalı olarak gösterilmelidir

Taşınmazın danışıklı işlemin diğer tarafı durumunda olan kişi adına kurulmuş bir şirkete satış gösterilmesi durumunda da taşınmazı satın alan şirket davalı olarak gösterilecektir.

TALEP KONUSU:

Açılacak olan davada, muvazaalı olarak yapılmış olan taşınmazın devir işleminin iptali ve davacının miras payı oranında kendi adına tescili talep edilecektir.

DELİLLER:

Muris muvazaası davasında her tür delile başvurulabilir. Uyuşmazlığın özelliğine göre tapu kayıtları, banka hesapları, kadastro tutanakları, vergi makbuzları, elektrik, su, doğalgaz makbuzları, mektup ve benzeri yazışmalar, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif ve bunlara benzer başkaca deliller gösterilebilir.

Dava, taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılmaktadır. Davanın karşı tarafı, adına haksız tescil yapılmış kişidir. Ancak, davada tapu iptaliyle birlikte gerçek hak sahibi adına tescilde istenmişse; o zaman, taşınmazın bulunduğu yere göre; Hazine'ye, Köy Muhtarlığına, Belediye Başkanlığı'na da davanın yöneltilmesi gerekir.

Dava görülürken yapılacak ilk işlem tapu kayıtlarının Tapu Müdürlüğü'nden getirtilmesi olacaktır. Daha sonra mahkeme haksız olduğu iddia edilen kayıt sebeplerini araştıracak ve taraf şahitlerini dinleyecektir. Gayrimenkul üzerinde mahkeme tarafından keşif yapılarak dosya bilirkişiye gönderilecek ve mahkeme eldeki delillerin durumuna göre karar verecektir.