Türk hukuk sisteminde avukat tutma zorunluluğu yoktur. Bazı belirli davalar haricinde dava açma ehliyeti sahibi herkes kendi davasının evraklarını düzenleyebilir ve davayı bizzat açıp, kendisi takip edebilir. Yalnız gerçek ve tüzel kişilerin hukuki işlemlerinin baroya kayıtlı avukatlar tarafından takip edilmesi zorunludur.
Fakat hayatınızda oldukça büyük önem arz eden hukuki işlemlerin bu işin erbabı olan, alanında tecrübe sahibi avukatlara verilmesi sizin yararınıza olacaktır.
Bu alanda ihtisas yapmış, bilgi birikimini ve tecrübelerini müvekkillerine aktaracak olan avukatlara hukuki bir konuda danışıldığında veya vekalet verildiğinde belli bir ücret ödenmesi gerekmektedir. Avukata ücret ödenmesi yalnızca bir gereksinim olmaktan öte, bir zorunluluktur. Avukatlık asgari ücret tarifesinde bir takım sınırlar belirlenmiştir ve belirlenen değerler altında sözleşme yapılması yasaklanmıştır.
Avukata ödenecek ücret, avukat ve müvekkil arasında yapılacak sözleşme ile belirlenebilir. Eğer sözleşme yapılmamış ise verilen ücretin hangi işleri kapsadığı Avukatlık Asgari ücret Tarifesinde belirlenmiştir. Verilen ücret, sözleşmenin konusunu oluşturan işle ilgili kesin hüküm elde edilinceye kadar devam eden tüm iş ve işlemleri (dava dilekçesi, cevap dilekçesi, itiraz dilekçesi, temyiz dilekçesi vb.) kapsamaktadır. Ancak üst yargı mercilerinde duruşmalı yapılacak işler ve bu işlerin takibi ayrı ücrete tabidir.
Davanın kaybedilmesi, açılan davadan vazgeçme veya avukatın görevden alınması durumlarında ödenen ücretin iadesi söz konusu değildir.